TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI İnsan Hakları Derneği
Bu durumda olanları görevden uzaklaştırma yetkisi, İçişleri Bakanına aittir. İçişleri Bakanının görevden uzaklaştırma yetkisini kullanması zorunluluk olarak öngörülmemiş olup; anılan hükümlerde “görevden uzaklaştırılabilir” ibaresine yer verilerek, İçişleri Bakanına görevden uzaklaştırma konusunda takdir yetkisi verilmiştir. Bu yazımızda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81. Fıkrasına eklenen ek cümle ile hangi sınırlar çerçevesinde bu görevi yerine getirebileceği ve elde ettiği delillerin hukuka aykırılığı ele alınmıştır. Kasten yaralama suçunu düzenleyen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.86; yaralamanın neticelerine ilişkin sınıflandırmalar çerçevesinde, failin ceza sorumluluğunu düzenlemiştir. İlgili maddenin birinci fıkrasında; kişinin suçun icrasına elverişli fiillerinin, mağdurun vücuduna acı vermesinin, sağlığının veya algılama yeteneğinin bozulmasına neden olmasının suçun oluşması için yeterli olduğu belirtilmiştir. Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olması durumunda ise, cezanın indirilmesi gündeme gelecektir. Örgütlü suçlarda cezaların infazı konusunda; Türk Ceza Kanunu’nun 6/1-j, 58/9 ve 220 hükümleri ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107/4 hükmünde yer alan kavramların farklılığından kaynaklanan, belirli ve öngörülebilir niteliği taşımayan, çelişkili ve adil olmayan uygulamalarla karşılaşılabilmektedir. Sorunun çözümü; 5275 sayılı Kanun m.107/4, TCK m.6/1-j ve m.220 hükümlerinin, birbirlerine uygun çatı kavramlar kullanılarak yeniden düzenlenmesi ile mümkün olabilecektir. Aksi halde; örgütlü suçların infazında, hem adaletsizlik ve hem de yeknesaklıktan uzak uygulamalar varlığını sürdürecektir. Bu yazımızda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.116 uyarınca konutta yapılacak arama için verilen kararın, konutta bulunan, konuta gelen, konutta ikamet edip arama sırasında dışarıda olan kişilerden kimi kapsayacağı incelenecektir.
Yargı cumhurbaşkanının güvencesi altında partinin seçtiği hâkimlere emanet edilmiştir. Anayasa yargının âdil, insanca ve parasız olmasını emretmiştir. Teşkilât ve diğer hususların düzenlenmesi kanuna bırakılmıştır. Fransız topluluğuna dahil bir sömürge olan Gine, 28 Eylül 1958’de halk oylaması ile Fransız topluluğu anayasasını reddetti. 12 Kasım 1958’de başkanlık sistemini getiren anayasa yürürlüğe girdi. Halen Gine Cumhuriyeti’nde bu anayasa varlığını korumaktadır. Fas anayasasının öngördüğü önemli bir müessese de millî kalkınma ve planlama yüksek şûrasıdır. Plan tasarısı önce yüksek şûraya gelir, burada incelendikten sonra onaylanmak üzere meclise sunulur.
Emevî ve Abbâsî halifeleri bu tabirlerle mevkilerini güçlendirmek ve itibarlarını arttırmak istemişlerse de Allah’ın yeryüzündeki temsilcisi olma iddiasında bulunduklarını söylemek mümkün değildir. Âdem için, “Ben yeryüzünde bir halife kılacağım” (el-Bakara 2/30) meâlindeki ilâhî beyana, “zıllullah fi’l-arz” tabiri ise bazı kaynaklarda zikredilen, fakat uydurma veya en azından zayıf olduğu tesbit edilen, “Sultan Allah’ın yeryüzündeki gölgesidir, bütün mazlumlar ona sığınır” (Elbânî, II, 69-70) meâlindeki hadise dayanmaktadır. Halifelerin kullandıkları bu unvanlar özellikle Batılı araştırmacıları İslâm devletinin teokratik bir devlet olduğu anlayışına götürmüştür. Klasik bazı metinlerde geçen ve kadere, Allah’ın küllî iradesine delâlet eden bazı ifadeler de yanlış anlaşılmış ve halifelerin Allah’ın temsilcisi olarak kabul edildikleri şeklinde yorumlanmıştır. Halifenin belirlenmesinde ortaya çıkan ikinci usul, iş başındaki halife tarafından yerine geçecek kimsenin bizzat tayin edilmesidir (ahd, istihlâf). Ebû Bekir kendi yerine geçmek üzere Ömer’i bu şekilde belirlemiş, Ömer ise bu işi aşere-i mübeşşereden olan altı kişiye havale etmiştir. Avvâm’dan oluşan bu kişiler üç gün süren müzakereler sonunda Osman’ı halife olarak seçmişlerdir.
(7) Delillerin toplanması yönünden gerekli görülüyorsa, kanunlarda öngörülen ölçü ve kurallara uygun olarak; kişilerin üzerinde, konut, işyeri ve eklentileriyle diğer kapalı yerlerde arama ve elkoyma işlemlerini yapmak. (6) Görgü tanıklarını saptamak; tanık olabilecek kişileri belirlemek ve Cumhuriyet Savcısının ya da diğer adli yetkililerin olay yerine gelmeyecekleri anlaşıldığında, tanık olabileceklerin ifadelerini almak\. Hızlıca üye ol, geniş casinomhub güncel yelpazesine erişiminin tadını çıkar. mostbet\. Şikayet üzerine kamu adına kovuşturulan ya da kişisel dava yoluyla kovuşturulan suçlardan birinin işlendiğini gördüğünde; suçun devamını önler. Suçtan zarar görenin usulüne uygun şikayeti üzerine ya da bu kimsenin akıl, ruh ve beden sakatlığı ya da yaş küçüklüğü nedeniyle şikayet koşulu aranmayan durumlarda, bu tür suçlara da elkoyar. Sevk ve nakil sırasında tutuklu ya da hükümlülerden birisi öldüğünde durum en elverişli haberleşme aracı ile en yakın jandarma iç güvenlik birliği komutanlığına ve bu komutanlıkça da o yerin Cumhuriyet Savcılığına bildirilir. Bu konuda devriye komutanının düzenleyeceği tutanak ilgili makama verilir. Soruşturma ve duruşmalar için sorgu hakimine ya da mahkemeye götürülecek tutuklu ve hükümlülerin isim listesi, infaz kurum müdürü tarafından, koruma görevini yürüten Jandarma Komutanına bir gün önce yazı ile bildirir. Jandarma Komutanı muhafız devriyenin kuvvetini saptayarak, hükümlü ve tutukluları istenilen yer ve zamanda hazır bulundurur. Ceza İnfaz Kurumu ve Tutukevlerinin dış korunması Jandarmaya aittir. Bu yerlerde görev alacak birliklerin teşkilat, konuş ve kuruluşu Ceza İnfaz Kurumu ve Tutukevlerinin özellikleri dikkate alınarak Jandarmanın kendi kuruluş ve kadrolarında gösterilir.
- 13.3 Gönderenin ayrıca, Alıcıya teslimat gerçekleştirilmeden önce varış ülkesindeki diğer düzenleyici kurumlardan izin almak için ek bilgiler sunması gerekebilecektir.
- Sıkıyönetim bölgesindeki Jandarma iç güvenlik birlikleri; sıkıyönetim hizmetlerinin yapılmasından dolayı sıkıyönetim komutanlığına, bu hizmetler dışında kalan hizmetlerin yürütülmesinden ötürü de adli ve idari makamlara karşı sorumludur.
- Ancak bu cezanın basit bir disiplin tecavüzü nedeniyle verildiği ve 28 gün boyunca kesintisiz ve tek başına infaz edildiği durumda insanlık dışı ve onur kırcı sayılma ihtimali bulunmaktadır.
Anayasa Kıbrıs’ın siyasî durumu ve şartları sebebiyle bazı geçici hükümler de koymuştur. Bunlar, devlet sınırları dışında kalan taşınmaz mallarla orman tarlaları ve yönetimin yeni anayasa kurallarına uyumuyla ilgilidir. Yürütmenin ikinci kanadını teşkil eden bakanlar kurulu, başbakanın belirlediği ve cumhurbaşkanının tayin ettiği bakanlardan ve başbakandan oluşur. Bakanlar kurulu meclisten güven oyu almak zorundadır. Bakanlar kurulu ekonomik konularda yasa gücünde kararnâmeler çıkarabilir. İlk İran anayasası, mutlak monarşiye son verip meşrutî monarşinin başladığı 30 Aralık 1906’da kabul edilmiştir.
Devlet memurlarının görevlerini aksatmamak kayıt ve şartıyla belirtilen hudutlar dışında ikamet edebilmeleri için yetkili amirince izin verilmesi gerekir. İzin almadan il hudutlarının terk edilmesi, aylıktan kesme cezasını gerektirir. İkamet edilen ilin ilçelerine izinsiz olarak gitmek bu suçu oluşturmaz. Burada kastedilen ilin sınırlarıdır, yoksa il merkezi değildir[202]. Sözlük anlamında disiplin suçu; bir kimsenin eğitim ve iş hayatında disiplin yönetmeliğine aykırı davranışı olarak ifade edilmektedir[28]. Disiplin suçu, genellikle bir kişinin kendi rızasıyla tabi olduğu belirli bir topluluğa karşı olan özel bir bağlılık yükümüne karşı gelmesi halinde ortaya çıkar[32].
Amir, emir verme kudretinin kapsamından olan bazı yetkilerle (verdiği emri takip, nezaret, emrin sonucunu takdir, kontrol ve denetleme, sicil ve ceza verme vb.) donatılmıştır[275]. Ancak bu yetkilerin kullanılmasıyla hiyerarşik düzenin sağlıklı biçimde devamı sağlanır[276]. Disiplin mahkemelerince istirdat ve tazminata dair kararlar da verilebilir. Bu türden kararlar maliye dairelerine bildirilerek bu dairelerce 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre yerine getirilir. – Hizmete ilişkin olanlar dışında hiçbir ziyaret kabul edemezler.